Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, geçici sığınmacılara yönelik Arapça ve Türkçe, “Artık istenmiyorsunuz, dönün ülkenize’ ilanı, Cumhuriyet Savcılığı kararıyla ‘nefret ve ayrımcılık’ suçlamasıyla dün gece saatlerinde kaldırıldı.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, kentin en işlek caddelerindeki bilboardlara Arapça ve Türkçe yazılı ilanlar astırdı. Özcan, kentte yaşayan sığınmacılara evlerine dönmeleri çağrısında bulundu. İlanlarda, “Geçici sığınmacılara sesleniyorum. 11 yıl önce ülkemize misafir olarak geldiğinizi söylediniz. Türk milleti de kıt kaynaklarıyla size yıllardır sahip çıkıyor. Artık bu misafirlik fazla uzadı. Ülkemizdeki ekonomik buhranı görüyorsunuz. Gençlerimiz işsiz, aileler açlık sınırının altında yaşıyor. Bu şartlarda artık sizinle paylaşacak ekmeğimiz ve suyumuz kalmadı. Geldiğiniz gibi gitme zamanınız geldi. Artık istenmiyorsunuz. Dönün ülkenize” ifadelerine yer verildi.
İLANLAR KALDIRILDI
Tanju Özcan’ın talimatıyla belediye ekipleri tarafından asılan ilanlar, geniş yankı buldu. Bir vatandaş, savcılığa ilanlarla ilgili suç duyurusunda bulundu. İlanların savcılık kararıyla kaldırılmasına karar verildi. İlanlar dün gece saatlerinde, polis ekipleri tarafından kaldırıldı.
‘İYİYE GİTMİYORUZ’
Başkan Özcan, ilanların kaldırılmasıyla ilgili olarak, “Bu misafirlik çok uzadı, geldiğiniz gibi dönün ülkenize dedim, hemen hakkımızda muhtemelen AK Parti milletvekilinin şikayeti üzerine bir soruşturma başlatılmış ve savcılık afişleri toplatma kararı vermiş. Yani sığınmacılar ülkemizde kalsın, sığınmacıları beslemeye devam edelim, yenilerini de buraya davet edelim gerekirse onlara da bakalım demek suç olmuyor da dönün ülkenize demek mi suç oluyor? Vallahi ben bu tavrımın arkasındayım. Bakın bu ülke karışacak yakında. Birileri bana diyor ki, bu ülke karışırsa diyor seni sorumlu tutarlar. Perşembenin gelişi çarşambadan belli. Bu insanları Türk toplumuna entegre etmek mümkün değil. Bu karışıklık zaten bu kafayla yaşanacak. Ben sadece bugünden uyarı görevimi yapıyorum. Yarın bir karışıklık çıkarsa bundan dolayı kimsenin beni suçlaması haddi de değil hakkı da değil. Çünkü uyaran benim zaten. Bakın iyiye gitmiyoruz” dedi.
‘ALIN BENİ BU SUÇTAN HAPSE ATIN’
Başkan Özcan, Cumhuriyet Savcılığı’nın ‘nefret ve ayrımcılık’ suçlamasıyla ilanları kaldırmasıyla ilgili, “Türk milletinin menfaatini korumak, korumaya çalışmak, gençlerimizin sorunlarını dile getirmek nefret suçu oluşturuyorsa, Türk milletini çok sevmek nefret suçu oluşturuyorsa, ben bu nefret suçunu, ayrımcılık suçunu işlemeye devam edeceğim. Bir hukukçu olarak söylüyorum. Alın beni bu suçtan hapse atın” diye konuştu.
BOLU BELEDİYESİ’NİN NİKAH VE SU TARİFESİNE 40 BİN TL CEZA
Bolu’da, kasım ayı belediye meclis toplantısı ikinci oturumunda Türk vatandaşlarının metreküp fiyatı 2,5 liradan aldıkları su ücretlerinin yabancılara dolar kuru üzerinden uygulanması ve yabancıların birbirleriyle evlenme ücretlerinin 100 bin lira olması oy çokluğuyla kabul edildi. Bolu Belediyesi’nin kararının ardından avukatlar Abdurrahim Çakır, Muhammed Emin Başbük ve Sümeyye Gökçe tarafından Bolu İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açıldı. Dosyayı inceleyen Bolu İdare Mahkemesi, her 2 konunun da yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Bolu Belediye Başkanlığı’nın kentte yaşayan yabancılara yönelik su ve nikah ücretlerinde farklı tarife uygulanmasına ilişkin kararında ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına hükmetti. Bolu Belediyesi hakkında 40 bin TL idari para cezası uygulanması kararlaştırıldı.
‘YAPTIKLARIMDAN VE SÖYLEDİKLERİMDEN PİŞMAN DEĞİLİM’
Ceza kararıyla ilgili de cevap veren Özcan, şöyle konuştu:
“Kararı yargıya taşıyacağım. İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabiidir. Dolayısıyla ben Türkiye Eşitlik Kurumu’nun bağımsız bir kurum olduğuna inanmıyorum. Türkiye Eşitlik Kurumu, bugüne kadar hangi konuda karar vermiş? Türkiye Eşitlik Kurumu’nun adını ilk kez benimle ilgili soruşturma başlatıldığında duydu Türkiye. 2015 veya 2016’da kurulmuş bir kurum. En azından bir çalışma yaptılar. Bu ayki maaşlarını hak ettiler. Şimdiye kadar boşuna maaş alıyorlardı. Ceza verdilerse, idari yargıya taşırız. Ben yaptıklarımın suç olduğuna inanmıyorum. Bir Türk milliyetçisi ve vatansever olarak bunları söylemeye devam edeceğim. Yaptıklarımdan ve söylediklerimden pişman değilim.”