Aziz DAĞTEKİN Yazdı
Kardeşlerim, dostlarım, yüreği hala insanlıkla atan herkes…
Bugün bir Pazar sabahı değil sadece… Bugün; Gazze’de toprağa düşen bebeklerin çığlığıyla uyanıyoruz… İran’da parçalanan hayatların sessizliğinde kayboluyoruz… Kudüs’ün suskunluğu, yeryüzünde yankılanıyor.
Ama asıl sessizlik, İslam dünyasının derin uykusunda!
Sahi biz ne zaman bu kadar alıştık başkalarının çocuklarının ölmesine?
Ne zaman kınama kelimesini vicdanımızın yerine koyduk?
ABD ve Almanya’dan gelen kargo uçakları, sadece silah taşımıyor… O uçaklar; Batı’nın İslam dünyasına bakışını, ikiyüzlülüğünü ve sistemli zulmünü taşıyor!
İsrail, savunma hakkı diyerek her gün masumların üzerine ölüm yağdırıyor.
Ama unutmayın!
Savunma hakkı, bebek katliamı değildir!
Savunma hakkı, nükleer bilim insanlarını suikastla susturmak değildir!
Savunma hakkı, şehirleri yerle bir etmek, camileri hedef almak değildir!
Ama Batı sessiz… Çünkü bu bir savaş değil onlar için,
organize bir İslam düşmanlığıdır.
Almanya Başbakanı ne demişti?
“İsrail bizim pisliğimizi temizliyor.”
İşte itiraf bu!
Hitler’in mirası, bugün Gazze sokaklarında devam ediyor. Sadece kostüm değişti ama zihniyet aynı kaldı!
Şimdi size soruyorum:
Eğer Türkiye, İran’a bir torba un gönderseydi, ne olurdu?
Tüm manşetler, tüm ekranlar şöyle bağırırdı:
“NATO üyesi Türkiye, teröre yardım ediyor!”
Ama ABD ve Almanya, her gün tonlarca mühimmat gönderiyor.
Ses çıkaran var mı? Hayır! Çünkü yardım eden de, yardım alan da Batılı!
Bu bir tesadüf değil!
Bu bir sistemdir…
Bu bir plandır…
Bu, İslam’ın birliğinden korkanların yürüttüğü organize bir yıkım projesidir.
Ey İslam dünyası! Daha neyi bekliyorsun?
Her gün gözümüzün içine baka baka ümmetin kanıyla yazılan bu senaryoyu daha ne kadar izlemeye devam edeceğiz?
Bu artık bir savaş değil, bir vicdan meselesidir.
Kalbinde Allah korkusu olan herkes için bu bir imtihandır.
Sadece Gazze değil, biz de her gün bombalanıyoruz:
Şuurumuz bombalanıyor.
Vicdanımız, kardeşliğimiz, izzetimiz…
Unutmayın!
Batı ne zaman kendi içinde çatışsa, ne zaman krize girse, tek bir konuda birleşiyor:
İslam’a karşı birleşmek!
Onlar bir oluyor, biz hala birbirimize “Şii misin, Sünni misin?” diye soruyoruz…
Susarak büyüttüğümüz her zulüm, yarın bizim kapımızı da çalacak.
Bugün Filistin…
Yarın İran…
Sonra Türkiye…
Rabbim! Bu ümmete feraset ver.
Birliğimizi bozanı boz.
Zulme karşı ayağa kalkacak bir yürek, bir önder, bir uyanış nasip eyle!
Bu Pazar sadece kahvaltı yapma günü değil…
Bu Pazar, insanlığımızı hatırlama günü olsun!
Paylaşın!
Sessizliği yırtacak bir ses olalım.
Dostun da, düşmanın da bilsin ki:
Bu ümmet ne zaman uyanırsa, dünya yeniden kurulur!
Kalın sağlıcakla…