|Aziz DAĞTEKİN Yazdı|
Türkiye bir kez daha siyasetin karanlık dehlizlerinde sallanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin gölge Genel Başkanı adıyla anılan Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen casusluk soruşturması, sadece bir adli süreç değil; Cumhuriyet’in kurucu değerlerinin derin bir sarsıntısıdır.
Bir zamanlar tam bağımsız Türkiye ve yurtta sulh, cihanda sulh vizyonunun taşıyıcısı olan CHP, bugün yabancı istihbarat servislerinin gölgesinde anılmaya başlandı.
İngiliz istihbaratıyla gizli görüşmeler, kriptolu yazışmalar, dijital operasyonlar, sosyal medyada sürü saldırısı planları…
Ve tüm bunlar, bir yolsuzluk dosyası değil, bir zihniyetin çürümesinin kanıtıdır.
Hüseyin Gün’ün 500 sayfalık ifadesi şok ediyor:
İmamoğlu ve ekibi, seçim sürecini ulusal strateji değil, dış istihbarat destekli bir mühendislik projesi hâline getirmiş.
Mayor kod adıyla anılan kişi İmamoğlu.
Wickr üzerinden yürütülen görüşmelerde, veri manipülasyonu, dijital istihbarat ve sosyal medya operasyonları planlanmış.
Bu iddialar doğruysa, CHP artık millî kimliğini ve bağımsız siyaset anlayışını kaybetmiş bir parti hâline gelmiş demektir.
Demokrasi, özgürlük, hukuk maskesi altında, İmamoğlu ve ekibi küresel ağlara yaslanıyor.
Türkiye’deki her siyasi hamleyi dış kamuoyuna taşıyan bu anlayış, artık millî çıkar yerine yabancı merkezlerin yönlendirdiği bir siyaset ağına dönüşmüş durumda.
CHP bir zamanlar emperyalizme karşı direnişin adıydı.
Bugün, liderinin özgürlüğünü İngiliz gazetelerinden, Brüksel lobilerinden ve Washington kulislerinden destek arayarak güvenceye almaya çalışıyor.
Bu, sadece bir hukuk meselesi değil; bir kimlik krizidir.
Atatürk’ün Bağımsızlık benim karakterimdir sözü, bugün görmezden geliniyor; yerine uluslararası destek arayışı konulmuş.
İmamoğlu ve ekibinin yabancı bağlantıları, Türkiye’de siyaseti ve istihbarat çizgisini bulanıklaştırıyor.
500 sayfalık ifadeler, kriptolu yazışmalar, istihbarat teması…
Bu tablo, CHP’nin kendi tarihiyle yüzleşmesini zorunlu kılıyor.
Demokrasi kisvesi altında, dış merkezlerle kurulan gizli bağlar Atatürk’ün tam bağımsızlık idealine aykırıdır.
Bir parti iç siyaseti dış aktörlerle yürütüyorsa, artık milli muhalefet olma vasfını kaybetmiştir.
Bugün yaşananlar, Cumhuriyet’in vicdanında açılmış bir yaradır.
CHP, bir asır sonra, İngiliz ve Amerikan istihbarat dosyalarında anılıyor.
Bağımsızlık üzerine kurulan Cumhuriyet’in kurucu partisinin bazı temsilcileri, bugün yabancı destek arayışlarıyla o bağımsızlığı gölgeliyor.
Ve tarih, bunu not ediyor:
Bağımsızlığını başkalarının gölgesinde arayanlar, milletin güvenini asla geri kazanamaz. Cumhuriyet’in idealleri, bağımsız düşünenlerle yaşar. Yabancı gölgelere yaslananlar tarih önünde kaybolur.
Aybüke Türk Haber "Habere Bozkutça Bakış"