Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), doğalgaz satış tarifelerinde temmuz ayı itibarıyla ciddi bir artışa gitti. Kurumun son dakika açıklamasına göre, konutlarda kullanılan doğalgazın toptan satış fiyatı ortalama yüzde 24,6 oranında yükseldi. Aynı düzenleme kapsamında sanayi aboneleri için de yüzde 7,86 oranında zam yapıldı. Bu yeni fiyatlandırma, 2 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girecek.
Zam kararının Temmuz ayının ilk gününde açıklanması ve hemen ertesi gün yürürlüğe girmesi dikkat çekici. Çünkü bu zam, Haziran ayında yapılmış olsaydı, milyonlarca emekli ve memurun maaşlarına yansıyacak olan enflasyon farkına doğrudan etki ederdi. Ancak tarih öyle bir “kurnazlıkla” seçildi ki, bu artış TÜİK’in enflasyon hesaplamalarının dışında kaldı. Yani devletin resmi zam takvimi, halkın cebini yakan bu artışı görmezden gelecek. Bu, açıkça hesaplanmış, “zararını halk çeksin, ama bütçemiz sarsılmasın” anlayışının somut örneğidir.
Bu zam doğrudan halkın mutfağına, banyosuna, sobasına dokunacak. Yaz ortasında yapılan bu artış, kışın faturaların ne hale geleceğinin habercisi. TUİK’in enflasyon sepetine bile dahil edilmeyen kalemler üzerinden yürütülen bu örtülü zam politikası, dar gelirlinin zaten yangın yerine dönen geçim mücadelesine benzin döküyor.
Gerçek enflasyon mutfakta, doğalgaz faturasının köşesinde, pazarda çürük sebze seçerken yaşanıyor. Bu yapılan sadece bir zam değil; aynı zamanda milyonlarca haneye yapılan planlı bir darbe. Bu zam, yalnızca doğalgaza değil, halkın sabrına da yapılmış bir artıştır.
Ve unutmayın: Bu sadece bir fiyat artışı değil, aynı zamanda “yoksulluk politikasının” yeni bir perdesidir.
