Aybüke Türk Haber "Habere Bozkutça Bakış"
2017’de Kerkük ve Musul için yaptığı açıklamayı revize ettiğini söyleyen Devlet Bahçeli, aciliyet bakımından 81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması gerektiğini söyledi. Bahçeli’nin sözlerine Tufan Erhürman’ın partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi, sert tepki gösterdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, dün partisinin grup toplantısında konuştu.
Önemli açıklamalar yapan Bahçeli’nin gündeminde, geçtiğimiz günlerde KKTC’de yapılan seçimler vardı.
Devlet Bahçeli, KKTC Parlamentosu’nun acilen toplanması gerektiğini, seçimlerin iptalini ve Türkiye’ye katılacaklarını açıklamalarını söyledi.
Bahçeli ayrıca sözlerinde, “3 Ekim 2017 tarihli Meclis grup toplantısında demiştim ki ‘O zaman geldiğinde şartlar oluştuğunda Misak-ı Milli uyanacak, 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul demenin önünde hiçbir güç kalmayacaktır.” dedi.
Bu sözlerin akabinde Tufan Erhürman’ın partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden, Bahçeli’ye yanıt geldi.
“KABUL EDİLEMEZ”
CTP, Bahçeli’nin sözlerinin Kıbrıs Türk halkının iradesini değersizleştiren bir söylem olduğunu, bu ve benzeri siyasi söylemlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“BU BİR SALDIRI”
Konuya ilişkin yapılan açıklamada, söz konusu söylemin, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkına yapılan bir saldırı olduğu vurgulandı.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Erhürman’ın partisi CTP’den yapılan açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:
“Kıbrıs Türk halkı, 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kez daha kendi geleceğini belirleme hakkını güçlü bir biçimde kullanmış ve demokratik iradesini sandığa yansıtmıştır.
Resmî seçim sonuçlarına göre, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, oyların yüzde 62,76’sını alarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu sonuç, halkımızın değişim, öngörülebilir bir gelecek ihtiyacı, kardeşlik ruhu, çözüm ve ortak akıl yönündeki talebinin açık ifadesidir.
“BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ HUKUK GEREKÇELERİNE AYKIRI”
Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak, bu sürece katkıda bulunan, sandığa giderek demokratik iradesini ortaya koyan tüm yurttaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Halkın iradesine saygı göstermek ve sandıktan çıkan mesajı kabullenmek tüm kesimlerin önemsemesi gereken ilkelerdir.
Demokratik olgunluğumuzu korumak ve halkımızın güvenini ve ilişkilerini zedeleyecek açıklamalara izin vermemek hepimizin ortak sorumluluğudur.
Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti siyasi partilerinden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin ‘82. ili’ olması yönündeki ifadeleri, Kıbrıs Türk halkının iradesine, siyasi eşitliğine ve uluslararası hukuk gerçeklerine tamamen aykırıdır. Kabul edilemezdir.
“HERKES BİLİNÇLİ HAREKET ETSİN”
Bu tür açıklamalar, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkına, yıllardır süregelen kendi kendini yönetme mücadelesine ve uluslararası alanda saygı gören eşit siyasi özne olma talebine açık bir saldırı ve saygısızlıktır.
Kıbrıs Türk halkının iradesini değersizleştiren herhangi bir siyasi söylem bizim için kabul edilebilir değildir.
CTP olarak hem toplumsal kardeşlik ruhunun pekişmesine hem de Türkiye Cumhuriyeti ile saygın kardeşlik ilişkilerinin gelişmesine katkı koymaya ve tüm kesimleri bu bilinçle hareket etmeye davet ederiz.
YORUM:
Sayın Erhürman, hangi “bilinçten” bahsediyorsunuz?
Kıbrıs’ta federasyon arayışını “bilinçli bir çıkış” olarak sunduğunuzu biliyoruz; ancak bu bilincin kimin çıkarına hizmet ettiğini de çok iyi biliyoruz. Kıbrıs Türk’ü bu adada özgürlüğünü masa başı pazarlıklarla değil, Türk Askeri’nin şehit kanıyla kazandı. O topraklarda dökülen her damla kan, orayı Türk yurdu yapmıştır. bu yalnızca tarih değil, töredir, vicdandır.
Bugün “özgürlük” adı altında yürütülen ayrıştırıcı söylemler, aslında bizi biz yapan bağları zayıflatıyor. Siz ve sizin gibi düşünenler, “itaat değil özgürlük” diyerek yola çıktınız ama sonuçta Türk milletinin bütünlüğünü, Kıbrıs Türk’ünün güvenliğini tehlikeye attınız.
Kıbrıs Türk’ü, varlığını ne Brüksel’deki salonlarda ne de Birleşmiş Milletler masalarında koruyabilir; varlığını ancak kardeşliğinde, anavatanıyla omuz omuza durarak koruyabilir.
Unutmayın! Kıbrıs’ın üzerinde hâlâ şehitlerin duası, Türk’ün emaneti vardır. Bu emaneti ne “siyasi eşitlik” laflarıyla ne de yabancıların planlarıyla küçültemezsiniz.
Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır.
