Türkiye Büyük Millet Meclisi, trafik güvenliğini sağlamak ve kazaları azaltmak amacıyla kapsamlı bir yasa değişikliği için hazırlık yapıyor. Alkollü araç kullanmaktan kırmızı ışık ihlaline, düğün konvoylarından drift gösterilerine kadar birçok kural ihlalinde cezalar sert şekilde artırılıyor.
Yeni düzenlemeyle birlikte trafik kurallarını ihlal eden sürücüler, hem yüksek para cezaları hem de uzun süreli ehliyet iptalleriyle karşı karşıya kalacak.
Trafik güvenliğini artırmak amacıyla TBMM’de hazırlıkları süren yasa teklifine göre birçok trafik kuralı ihlalinde cezalar ciddi biçimde yükseltiliyor.
Yeni teklifle birlikte:
-
Drift atan sürücülere 140 bin TL para cezası, 60 gün ehliyet iptali ve trafikten men cezası geliyor.
-
Düğün veya eğlence konvoylarıyla yolu kapatanlara 90 bin TL ceza ve 60 gün ehliyetsizlik uygulanacak.
-
Köprü ve tünel gibi hassas alanlarda yol kapama yapanlara 180 bin TL ceza, 120 gün trafikten men ve ehliyet iptali verilecek.
-
Alkollü araç kullananlara ilk ihlalde 25 bin TL ve 6 ay ehliyet iptali, üçüncü kez yakalananlara ise 150 bin TL ceza ve 5 yıl ehliyetsiz sürüş yasağı getirilecek.
-
Uyuşturucu etkisiyle araç kullananların ehliyetleri ise süresiz iptal edilecek.
Ayrıca:
-
Araç içinde yüksek sesle müzik dinleyenlere 3 bin TL,
-
Ekstra ses sistemi kullananlara 21 bin TL ceza, 30 gün trafikten men ve sistem sökümü,
-
Motosikletle akrobasi yapanlara 60 gün ehliyet iptali,
-
Yarış yapan motosiklet sürücülerine 2 yıl ehliyet iptali verilecek.
Ters yön, kırmızı ışık, geçiş üstünlüğü ihlali gibi yaygın ihlallerde de para cezaları ve ehliyet yaptırımları dikkat çekici ölçüde artırılıyor.
Tekrarlayan ihlallerde cezalar katlanıyor:
Örneğin, aynı kural ihlalini 5 yıl içinde 5 defa yapan sürücünün ehliyeti tamamen iptal edilecek.
💬 Yorum / Değerlendirme:
Her şey iyi güzel de bu cezaların sadece kâğıt üzerinde kalmaması gerekiyor. Uygulamanın, trafik polislerinin keyfi kararlarına bırakılması doğru değil. İhlallerin tespitinde somut belge, kamera kaydı veya teknik doğrulama şart olmalı.
Bugüne kadar kamuoyunda sıkça konuşulan “kota dolsun diye ceza kesildi” vakaları hâlâ hafızalarda. Ayrıca, bu tür cezalar yargıya taşındığında mahkemelerin noter gibi onay makamına dönüşmesi, hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmıyor. Yargının, haksız cezalara karşı sürücüyü de koruyan bir denge unsuru olması beklenir. Aksi hâlde cezalar caydırıcı değil, adaletsiz hale gelir.