Aziz DAĞTEKİN Yazdı
Bir sabah, doğudan yükselen güneş Altay Dağları’na vurduğunda…
Bir bozkurt, gözlerini göğe diktiğinde…
Bir çocuk, yüreğinde Türk demenin onurunu hissettiğinde…
Ve bir millet, sınırları değil soyu, ruhu, ülküsünü konuştuğunda…
İşte o an başlar kutlu uyanış…
İşte o an duyulur o ses, binlerce yıllık yankısıyla,
“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan…
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir, Turan!”
Bu dizeler, sadece bir şiirin dizeleri değil, binlerce yıllık bir inancın, özlemin, ruhun ve iradenin çığlığıdır. Türk’ün cihanı kucaklayan ülküsü olan Turan, bugün hala bozkırda yankılanan bir yemin, tarihin ve geleceğin rotası, milletin kutlu hayalidir.
İşte bu ülkünün siyasi anlamda taşıyıcısı, Milliyetçi Hareket Partisi’dir!
Bugün bölücü odaklar, etnik ayrımcılar ve küresel maşalar, Türkiye’yi parçalamak için devrede. İşte tam da bu noktada, MHP’nin “Terörsüz Türkiye” çağrısı, bir siyasi mesaj değil, bir beka çağrısı, bir millet yemini niteliğindedir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sadece bir siyasi lider değil, Türk milletinin geleceğini karanlıkta görebilen basiret ve feraset timsalidir. Bugün yaşanan birçok gelişmeyi yıllar öncesinden görmüş, uyarmış ve tedbir çağrısı yapmıştır. Bahçeli’nin bu öngörüsü, devlet aklının tezahürüdür.
MHP, kurulduğu günden bu yana ne çizgisini değiştirmiştir ne de ülküsünü terk etmiştir. Ne Turan sevdasından sapmıştır, ne de milletin ruhuna yabancılaşmıştır. MHP, dualarla kurulmuş, şehitlerin kanıyla yoğrulmuş, ezelden ebede Türkiye Cumhuriyeti’nin sigortasıdır!
Son zamanlarda bazı çevrelerce dillendirilen, “MHP ülkü çizgisinden saptı” şeklindeki hezeyanlar, fikri bulanıklığın ve tarihi cehaletin ürünüdür. MHP, ne safını şaşırmıştır ne de yönünü kaybetmiştir. MHP hala, ilk günkü Hüseyin Nihal Atsız’ın, Alparslan Türkeş’in, Bilge Kağan’ın ruhuyla yürümektedir.
Sapkın olan; Türk birliğini değil, bölgesel etnik yapıları kutsayanlardır. Sapkın olan; Kandil’le masa kuranlardır. MHP’yi eleştirenlerin, önce aynaya bakması gerekir.
Milliyetçi Hareket Partisi; ne köksüz kadroların, ne de ideolojik savrulmaların partisi değildir. CHP ile MHP’yi aynı terazide tartmaya çalışanlar, siyasi okur-yazarlık yoksunu kalabalıklardır.
CHP; bir zamanlar milletin partisiyken, bugün milletle kavgalı bir zihniyetin adresi haline gelmiştir. CHP’nin içinden 100’den fazla parti çıkması, sadece politik başarısızlık değil, milletin ruhuna yabancılaşmanın kanıtıdır.
Bugün CHP, millî değil küreselci, Atatürkçü değil taklitçi, toplumcu değil elitisttir. Milletin değerleriyle değil, Batı’nın dayatmalarıyla var olmaya çalışan bir yapıdır. Halktan bu kadar kopuk bir yapıdan, milleti temsil etmesi beklenemez.
MHP; baş eğmeyenlerin, diz çökmeyenlerin, “Önce ülkem ve milletim” diyenlerin adresidir.
MHP; “Bir gün elbet Turan olacaktır!” diyenlerin partisidir.
MHP; milletin mayası, devletin teminatı, Türk-İslam ülküsünün sancağıdır.
İçimizdeki baş eğmeyen Bozkurtlarla, Altayların sesini duyarak, Şamanların duasını taşıyarak, Kağanların izinden yürüyen bu büyük dava; ne susar, ne durur, ne de geri döner. Çünkü biz biliriz ki, Türk Milleti susarsa, MHP konuşur; ve MHP konuştuğunda, tarih yön değiştirir, düşmanın dizleri titrer.
Bu yol, Türk’ün kutlu yürüyüşüdür.
Türk birliği, artık sadece bir hayal değil; yakın geleceğin kaçınılmaz jeopolitik gerçeğidir.
Ve bu yürüyüşün siyasi ve ideolojik taşıyıcısı, Milliyetçi Hareket Partisi’dir!
Bugün, Türklüğe kefen biçmeye kalkanların önünde bent, Türk milletinin özlemlerinin önünde yeminli bir nefer olan MHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi varlığına adanmıştır.
“Tanrı Türk’e yar olsun!” diyen bu kutlu harekete saldırmak; aslında milletin ta kendisine, Turan’ın kalbine saldırmaktır.
Unutma!
MHP varsa umut var!
MHP varsa Türkiye var!
MHP varsa Turan yakındır!
Paylaş, duyur, uyandır! Bu yazı; sadece bir makale değil, bir çağrıdır! Türk’ün birliği için, birlik olma zamanıdır!