Gladyo Sahnede, Türkiye Hedefte!

Aziz DAĞTEKİN Yazdı

---

Ortadoğu bir kez daha kana bulanıyor. Bu defa adres: Suriye’nin güneyindeki Süveyda kenti. Azınlık Dürzi grupların özerklik talebiyle sokağa inmesi, Suriye yönetimine başkaldırması ve çatışmaların fitilini ateşlemesi tesadüf değil. Asıl mesele, bu kalkışmanın arkasında kimin olduğu, hangi istihbaratların devreye girdiğidir. Ve cevap net: İsrail ve onun küresel hamisi ABD, hatta daha derin bir yapı: Gladyo.

İsrail Bayrağı Süveyda’da Ne Arıyor?

Süveyda’da Suriye bayrağı indirildi, yerine İsrail bayrağı çekildi. Bu bir protesto değil, bu bir işgal provasının ilanıdır. Bu bir halk hareketi değil, organize edilmiş bir dış müdahaledir. Peki, kim organize etti?

Sınırları geçip Suriye topraklarında bayrak şovuna soyunan İsrail yanlısı Dürziler kimin talimatını uyguladı? Sadece bir azınlık grubunun spontane tepkisi olarak mı değerlendirmeliyiz bunu? Elbette hayır. Çünkü bu olayın hemen ardından İsrail ordusu, Şam ve Süveyda’ya hava saldırısı düzenledi. Bir taşla iki kuş vurulmuş oldu. Hem Şam’a gözdağı, hem Dürzilerin isyanına destek.

Netanyahu’nun Kirli Planı

İsrail Başbakanı Netanyahu içeride yolsuzluklarla, uluslararası baskılarla boğuşuyor. Tıpkı geçmişte defalarca yaptığı gibi, içerideki krizi dış düşman yaratıp dışa taşıyarak aşmaya çalışıyor. Bugün Gazze’de çocukları, hastaneleri, okulları bombalayan Netanyahu, Ortadoğu’nun dört bir yanında yangın çıkarmaya çalışıyor. Çünkü bu ateşten besleniyor.

Şimdi sıra Suriye’de. Amaç, Dürzileri kışkırtarak Suriye’yi yeniden iç savaşa sürüklemek. Bu kez özerklik adı altında yeni bir kanton planı devrede. Dün PKK/YPG için Kobani’de yapılan planlar, bugün Süveyda’da Dürziler üzerinden sahneye konuluyor.

ABD ve Gladyo: Maçı Yöneten Hakem mi, Oyunun İçindeki Katil mi?

ABD, dünyanın jandarması rolünü üstlenmiş gibi yaparak aslında işgal ve kaosu destekliyor. YPG’ye verdiği ağır silahlar, havadan sağladığı koruma, bölgede kullanışlı piyonlar yaratma stratejisinin açık göstergesi. Bugün Suriye’de ve Irak’ta sahada PKK/YPG varsa, bu onların değil, Pentagon’un ve CIA’in savaş karargahlarının ürünüdür.

Gladyo’nun izlerini bu kalkışmada da görmek mümkün. İçeriden bir azınlık grubunu devlete karşı kışkırtmak, güvenlik güçleriyle çatıştırmak, ardından uluslararası kamuoyunu insan hakları adı altında manipüle etmek. Bu taktik Bosna’da da, Libya’da da, Ukrayna’da da denendi. Bugün sırada Suriye var.

Türkiye Ne Yapmalı?

Ankara, bu oyunu bozmadan bekleyemez. Bu doğrudan Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelmiş bir tehdittir. İsrail’in Dürzileri veya başka grupları Türkiye sınırına yakın bölgelerde aparat olarak kullanması, PKK/YPG’yi Süveyda’ya sevk etmesi, açıkça Türkiye’yi kuşatma planının parçasıdır.

– Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sonuna kadar savunmalıdır.

– Süveyda hattında Şam yönetimini korumaya yönelik uçuşa yasak bölge ilan edilmelidir.

– Gerekirse Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’nin güneyine hava savunma sistemleri konuşlandırmalıdır.

– ABD’nin YPG’ye verdiği destek BM gündemine taşınmalıdır.

– İsrail’in savaş suçları, Gazze’de ve şimdi Suriye’de işlediği insanlık suçları uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmalıdır.

Katiller İnsan Haklarından Bahsedemez

İsrail, insan haklarından söz edemez. Gazze’de çocukları katleden, açlığı silah olarak kullanan, hastaneleri hedef alan bir devletin uluslararası hukuka sığınacak tek bir meşru zemini yoktur. ABD, bu katliamın sponsoru olmaktan vazgeçmediği sürece, Ortadoğu’da barıştan söz etmek sadece bir aldatmacadır.

Bugün Dürziler üzerinden kurulan kirli planlar, yarın başka bir azınlık gruba, başka bir ülkeye sıçrayacaktır. Eğer Türkiye bugünden bu planı bozmazsa, hedef tahtasına kendisini koymuş olur.

Ateşi kimin yaktığını artık herkes biliyor: Gladyo senaryoyu yazıyor, İsrail sahneliyor. Bu yangın sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi saracak. Bu oyunu hala görmeyen, sessiz kalan herkes, bu ateşe odun taşıyor demektir.