Şeytan Mina’da Değil, Sarayda Oturuyor!

Aziz DAĞTEKİN yazdı

Bazı laflar vardır, sahibinden daha çirkindir. “Finalde Türkiye var” diyerek Türkiye’yi aşağılamaya çalışan bir zihniyetin ardındaki niyeti görmek için büyük analizler yapmaya gerek yok. Bu, yalnızca bir cümle değil, bir medeniyetin yükselişini hazmedemeyenlerin dilindeki kin ve korkunun dışavurumudur.

Ama unuttukları bir şey var:

Sifonu biz çekeriz. Ve o pisliği de tarihin çöplüğüne biz göndeririz!

  • 116 YILLIK HESAP YILDIZ SARAYI’NDAKİ TOKAT!

Sene 1901…

Osmanlı’nın başında Sultan Abdülhamid Han. Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurmak isteyen Siyonist lider Theodor Herzl, önce parayla, sonra baskıyla, en sonunda diplomasiyle Sultan’ın kapısını çalıyor. Ancak ne teklif ettiği servet ne de küresel baskı sonuç veriyor. Sultan Abdülhamid Han, “O topraklar bana ait değil, ümmete ait. Kanla alınan topraklar, parayla satılamaz” diyerek Herzl’in teklifini elinin tersiyle itiyor.

İddiaya göre, Yıldız Sarayı’na gelen Siyonist temsilciye tokat atılıyor. Bu bir beden hareketi değil, bir milletin onur beyanıydı.

Ve işte o tokadın yankısı, bugün bile Tel Aviv koridorlarında duyuluyor.

İsrail, 116 yıl evvelki tokat o günden bu yana sadece toprak değil; intikam peşinde. Abdülhamid Han’a duydukları öfke, her politikalarında, her medya propagandalarında, her Müslüman coğrafyaya attıkları bombada hissediliyor.

  • YAHUDİ DEVLETİ TEZİ: TÜRKİYE, RUSYA VE İSRAİL

Birinci dünya Savaşı sadece toprakları değil, zihinleri de işgal etti. Ve savaş sonrası, haritada üç yapı dikkat çekti:

İsrail: Kuruluş süreci 1948’de ilan edilse de temeli 1900’lerde atılmıştı. Balfour Deklarasyonu ile İngiliz sömürgeciliğinin Yahudi hamiliğine geçiş süreci tamamlandı.

Sovyetler Birliği: Bolşevik Devrimi’nin tüm beyin kadrosu (Lenin, Troçki, Zinovyev, Kamenev) Yahudi kökenliydi. Tüm inançları ve kadim yapıları yok eden bir devrimle Rusya yeni bir materyalist imparatorluk haline geldi.

Türkiye: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Osmanlı hafızası tasfiye edilmeye çalışıldı. Hilafetin kaldırılması, medreselerin kapatılması, Latin alfabesine geçiş gibi adımlar, batılılaşma kisvesi altında İslami mirastan kopuş anlamına geldi. Elbette bu tamamen Yahudi yapısı bir devlet olduğu anlamına gelmez ama kontrol mekanizmalarının ilk döneminde etkili olan kadroların çoğunun masonik ve dönme yapılarla ilişkili olduğu gerçeği göz ardı edilemez.

Bu üç yapı, modern dünyanın şekillendirilmesinde Siyonist aklın üç sacayağı haline geldi.

Gerçek Siyonist Nerede? Bak Riyad’a…

Bugün tüm oklar İsrail’e çevrilmişken, en tehlikeli Siyonist yapı maskeyle geziyor Suud ailesi!

1932’de  Suudi Arabistan Krallığı, İngiliz desteğiyle kuruldu.

Sözde şeriat devleti olarak sunulan bu yapının arkasında, Vahhabi akımı üzerinden İslam’ın ruhunu boğan bir proje saklı.

Bugün ABD üsleri Mekke’ye 80 kilometre mesafede.

Gazze bombalanırken Riyad sessiz, Kudüs ağlarken Suud Prensleri Batı ile silah anlaşmaları yapıyor.

Ve hala şeytan taşlamaya giden milyonların parasıyla, Gerçek Şeytan besleniyor!

Unutmayın!
Şeytan artık Mina’da değil, Riyad’da.
Kudüs’e yağan bombalarla sessiz kalanlar, şeytanın tam hizmetindedir.

Kabe’ye bakan gözler, Kudüs’ü görmüyorsa kördür.

Bugün Türkiye yeniden ayağa kalkıyor. Abdülhamid Han’ın mirası, yeniden sahipleniliyor. “Osmanlı torunuyuz” diyen bir nesil yetişiyor. İşte onların hedefi yalnızca ekonomik kalkınma değil, tarihin kapanmamış hesaplarını dürmektir.

Bugün “finalde Türkiye var” diye hakaret edenler aslında şu gerçeği itiraf ediyorlar.
Tarihin final sahnesinde, bu millet yeniden başrolde!

Ve biz, Siyonistlerin korkulu rüyası olan tokadın mirasçılarıyız.

O tokadı hatırlayan nesiliz.

Sifonu çekmeyi de, pisliği temizlemeyi de çok iyi biliriz.

116 yıldır o finali bekliyoruz.
Ve bu kez tokat daha sert olacak!

YÖNETİCİ Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

İran Tesislerini Vuran ABD, İran’a Nükleer Mesaj mı Veriyor?

ABD Başkanı Donald Trump, İran’da üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini açıkladı. Saldırıda B-2 ağır …

Bir yanıt yazın