Charlie Kirk İçin Yas, Gazze İçin Netflix Devam Ediyor

Editör’den


ABD’de yaşanan son gelişmeler, yalnızca bir cinayetle sınırlı olmayan, çok daha derin ve küresel etkiler taşıyan bir döneme işaret ediyor. Aşırı sağcı, muhafazakar görüşleriyle bilinen ve İsrail yanlısı söylemleriyle öne çıkan Charlie Kirk’ün Utah’ta silahlı saldırı sonucu öldürülmesi, sıradan bir bireysel şiddet vakasından ibaret değil. Bu olay, görünürde bir suikast olsa da, altında jeopolitik hesapların ve büyük bir medya mühendisliğinin izlerini taşıyor.

Donald Trump’ın, olayı duyururken kullandığı ifadeler “efsanevi”, “gençliğin sesi”, “herkes tarafından sevilen” sıradan bir taziye değil, politik bir sembol yaratma çabasıdır. Bu dil, Trump’ın olay üzerinden kamuoyunu yönlendirme ve bir “mağduriyet hikâyesi” üretme stratejisinin parçasıdır. Zira Kirk’ün siyasi konumu ve sosyal medya gücü, onu yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda bir sembole dönüştürmüştür. Bu, tıpkı 11 Eylül sonrası yaratılan ulusal yas ve birlik havası gibi, daha büyük jeopolitik hamleleri perdeleme işlevi görebilecek bir senaryonun habercisidir.

ABD’nin, Kirk’ün ölümünün ardından ulusal yas ilan etmesi, dünyanın birçok yerinde yaşanan gerçek katliamlar karşısındaki sessizliğini daha da çarpıcı hale getiriyor. Yemen’de, Gazze’de, Katar çevresinde yaşanan sivil ölümleri görmezden gelen bir devletin, kendi içindeki bir siyasi figürün ölümüyle küresel mesajlar vermesi, çifte standardın en açık göstergesidir. Özellikle İsrail’in son dönemde bölgede gerçekleştirdiği sivil hedefli saldırılar ve bunun üzerinin medya aracılığıyla örtülmeye çalışılması, bu suikastın zamanlamasını daha da anlamlı kılıyor.

Şu unutulmamalı: Kirk’ün öldürülmesi, ABD’nin yeni bir “iç ve dış düşman” algısı yaratmasına, kamuoyunu manipüle etmesine ve yaklaşan seçimler öncesi iç politikada avantaj sağlamasına zemin hazırlayabilir. Tıpkı 2001 sonrası olduğu gibi, bir dış düşmana karşı birleşmiş bir Amerikan halkı imajı, hem iç güvenlik politikalarının sertleşmesini hem de dış müdahalelerin meşrulaştırılmasını sağlayabilir.

Bu olay, aynı zamanda dünyada yeni bir evreye geçildiğinin de işaretidir. ABD ve Fransa başta olmak üzere Batı toplumlarında yükselen halk hareketleri, otoriterleşme eğilimleri, bilgi üzerindeki kontrol mekanizmaları ve sürekli canlı tutulan güvenlik krizleri; artık “post-gerçek” çağın değil, “kontrollü kaos” döneminin içindeyiz mesajını veriyor.

Kirk’ün ölümü bu çerçevede sıradan bir saldırı değil, çok daha büyük bir stratejinin halkası olabilir. Ve bu strateji, yeni işgalleri, yeni mağduriyet anlatılarını ve belki de yeni savaşları meşrulaştırmak için kullanılacak bir zemin yaratıyor.

Dünya bir dönüm noktasında. Ve hiçbir şey göründüğü gibi değil.

YÖNETİCİ Editör

Taraf Olmayan Habercilik Yapan Aybüke Türk Haber, dünyadaki bütün Türklerin gür sesi ve onların kulağı olacaktır. Habere Bozkurtça bakan ve değerlendiren Aybüke Türk Haber mazlumların da temsilcisi olmayı hedeflemiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Şehit Hasan Akın’ın Cenaze Namazını Babası Kıldırdı

Dün gerçekleşen saldırıda şehit olan polislerin cenazesinde gözyaşları sel olurken, tabuta sarılan şehitlerin yakınları fenalık …

Bir yanıt yazın