Saklanacağın günler yakın, acele etme sıranı bekle Miço!

Miço, sen kimin oyuncağısın?  Klavye delikanlıları gibi kameralar karşısında atıp tutma. Senin daranı da kimin ağzıyla konuştuğunu da ağa babalarını da biliyoruz. Aslında geçmişteki husumetlerinizi yeniden sahneleyip düşmanlıklarınızı dışınıza vurmanıza da seviniyoruz. Korkak Miço, sen bizi ABD gazı ile söz düellosuna davet edeceğine, önce ülkeni ABD işgalinden kurtarmaya bak. 10 milyonluk nüfusun ile bize kafa tutamazsın. Çünkü sen bizim sıkletimiz değilsin. ABD’nin kuklası olmuş ülkenizin egemenliğini 12 üsse satan bir hainsin.

Miço, sen de hiç mi akıl yok. Hiç mi tarihten ders almayı öğrenmedin? Bak seni alkışlayan ABD, sana verdiği kaya gazıyla kendini adalar denizinin dibindeki kayalıklarda bulursun. Demedi deme! Biraz akıllı ol. Bak Ukrayna ne halde? Bizimle havada karada denizde it dalaşına tutuşma pişman olursun. Bize uzatılan dostluk elini hiçbir zaman geri çevirmedik. ABD’nin kaya gazı hem pahalı hem de çabuk uçar. Akıllı ol. İki alkış aldın diye oranı buranı oynatma!

Türkiye Cumhuriyeti devleti bir ulus devletidir. Uluslar arası antlaşmalara son derece bağlı hakkaniyet sahibi bir ülkedir. Türkiye’nin kimsenin bir karış toprağında gözü olmadığını herkes gibi sen de bilmelisin. Yok Adalar denizinin silahlandırılmaması için imzalanan 1923 ve 1947  sözleşmelerini tanımıyorum, bizim için yok hükmündedir dersen o zaman bizim için dünden düğün bayram olur. Bunu net olarak bilesin.

Bak ne diyor 1923 ve 1947 sözleşmeleri sana bir daha hatırlatalım. Belki gaz ile çalışan beyninde biraz yer edinir. Adalar Denizinin silahlandırılması, 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ve 1947 yılında imzalanan Paris Antlaşması gereğince Yunanistan tarafından Limni, Semadirek ve Doğu Ege Adaları (Midilli, Sakız, Sisam, Nikarya) ile On İki Ada’da (Stompalya (Astypalaia/İstanbulya), Rodos, Kalki, Skarpanto, Kasos, Piskopis, Misiros, Kalimnos, Leros, Patmos, Lipsos, Sömbeki, İstanköy ve bağlantısı olan adalar ile (Meis Adası) Kolluk Kuvvetleri dışında silahlı kuvvet bulundurulmaması ve tahkimat yapılmaması hükme bağlandı.

Peki siz ne yaptınız? Adalar Denizini silahlandırıp bizi tahrik ettiniz. Bununla da yetinmeyip deniz kıta sahanızı 6 milden 12 mile çıkarmak için olmadık kıvrak taklalar attınız. Bizim ABD yetiştirmesi Kenan onbaşının himmetiyle de NATO’ya girdiniz. Şimdilerde de kalkmış bize caka satmaya kalkışıyorsun. Sen kimsin Miço? ABD’nin Atina valisi mi oldun da bundan haberimiz mi yok? Onun için mi Yunan parlamentosunda alamadığın alkışları ABD kongresinde aldın? Bak Miço! Senin gibi ABD, çıkarlarına hizmet eden, çok valiler, eş başkanlar gördük. Hepsinin sonlarının hangi hüsranla sonuçlandığını umarın sen de unutmamışsındır.

Bak Miço! Seni çok iyi anlıyoruz. Dünyanın tamamında olduğu gibi sende de ciddi bir Türk korkusu var. Çünkü caka satmaya kalkıştığın ülke 7 düvele savaş açmış, senin gibi korkak atalarını da Adalar Denizinin dibine sürüklemiştir. Sakın ha ABD Kongresinde aldığın kaya  gazı ile bize caka satmaya kalkışma. Unutma ki senin gibi korkakları mahveden üç şey vardır. Bunlardan biri korku, diğeri gurur, üçüncüsü de öfkedir. Korkak Miço, şunu iyi bilmelisin ki, hiçbir şey korkudan daha korkunç değildir. Biz yiğit Türk Milleti olarak çekeceğimiz acının bir haddi vardır ama siz korkakların yaşadığı korkunun bir haddi yoktur. Eğer sen yiğit bir lider olsaydın Türk’ün sana uzattığı eli öper başına koyardın. Ama nerede sende o yürek Miço!.

Bak Miço! Sana son bir tavsiyede bulunuyorum. Aklını başına al. Mallığı bırak. Türk’ü iyi tanı. Adalar Denizine döküldüğünüz o kuyruk acınızın hala geçmediğini biliyor ve anlıyorum ama bize de hak ver. Biz Türkler, atın ürkeğine binmez,  yiğit geçinen korkaklarla yol yürümeyiz. Ne yapalım bizdeki asalet meselesi. Kurdun eniği kurt, çakalın eniği çakal oluyor. Siz çakallığı bırakmadan kurt olmaya çalışıyorsunuz. Kusura bakma Miço! Adalar Denizinde boğulacaksın. Bekle sıra sana da gelecek. Ne olursun acele etme!  Gerçi sen diyorsun ki ABD gazı ile hızlı yaşayayım, cesedim yakışıklı olsun, ama sende tipte yok be Miço! Bu çırpınışların boşuna. Adalar Denizindeki bunca provokatörlüğüne rağmen sana ekmek çıkmaz. Çünkü birincisi sıkletimiz değilsin, kincisi çok acelecisin. Sıranı bekle Miço! Günü geldiğinde de böyle hep acele edecek misin, yoksa ben ettim siz etmeyin diye yalvaracak mısın? Bak o anı sabırsızlıkla bekliyorum Miço! Yok öyle bedel ödemeden kahraman olmak!

YÖNETİCİ Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Şam öncesi son durak Humus!

“Esad’a çağrımız olmuştu. Gel Suriye’nin geleceğini beraber belirleyelim demiştik. Ancak olumlu cevap alamadık” diyen Cumhurbaşkanı …

Bir yanıt yazın